Çocuk psikolojisi ergenlik ve gençlik devresine kadar devam eden bir süreçtir. Bu süreçte çocuklarla ve gençlerle iletişim kurmak, onların psikolojik sorunları ile ilgilenmek, tüm yaşamlarını olumlu etkileyecek, mutlu ve sağlıklı bireyler olarak yaşlanmalarını sağlayacaktır. Çocuklukta ve ergenlikte yaşanan psikolojik sorunlar zamanında tedavi edilmezse geri dönüşü imkânsız bir hale gelir. İDEM psikoloji olarak çocuk, ergen ve gençlerin yaşadığı sorunlarda onlara destek oluyor, sıkıntılarını en kısa sürede aşmalarına yardımcı oluyoruz.
Çocuk psikolojisi, anne karnında başlayan ve ergenlikte de devam eden süreçtir. Çocukluğun getirdiği farklı bakış açıları bazen onların sorunlarla baş etmesinde yetersiz kalmaktadır. Bu durumlarda çocuk psikologları devreye girmekte, onlarla iletişim kurarak sorunların üstesinden gelmelerini sağlamaktadır. Çocuk, ergen ve genç danışmanlığı için başvurabilir yirmi yedi yıllık deneyim ve tecrübeler doğrultusunda kaliteli ve güvenilir bir hizmet alabilirsiniz.
Psikolojik sorunlar yaşayan çocuk veya ergenlerin tedavi süresince, ailesinden ve eğitmenlerinden alacağı destek çok önemlidir. Birçok testten sonra sorunun temeline inen psikologlar, uygulanması gereken eğitim programına karar verdikten sonra süreç başlamakta, her aşamada anne baba ve öğretmenlerinin destek olmasını talep etmektedir. Bu süreçte çocuk, ergen ve gençleri cesaretlendirmek, anlamak, iletişim kurmak, duyarlı olmak, saygılı olmak ve örnek olmak çok önemlidir. Geçici bir dönem olan çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemi en az hasar ile atlatılmalı, kendine güvenen, ruh sağlığı yerinde ve örnek bireyler yetiştirilmelidir.
Çocuklarda Yaşanan Psi̇koloji̇k Sorunlar
- Öğrenme Güçlüğü
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
- Sosyal Fobi
- Özgül Fobi
- Kekemelik
- Alt Islatma
- Tik Bozukluğu
- Depresyon
- Uyku Bozukluğu
- Davranış Bozukluğu
- Okulda Yaşanan Sıkıntılar
Ergen Ve Gençli̇kte Yaşanan Psi̇koloji̇ Sorunlar
- Depresyon
- Panik Atak
- Sosyal Fobi
- Dikkat Eksikliği
- Özgüven Eksikliği
- Kişilik Bozukluğu
- Şizofreni
- Davranış Bozukluğu
- Okula Uyumsuzluk
- Otorite Krizi
- Cinsel veya Seksüel Kriz
- Hırçınlık, alınganlık
- İçe kapanıklık
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu
Anksiyete, şiddetli bir korku ve panik duygusu hissidir. Çoğu kişi yaşamdaki önemli olaylar öncesinde kendisini korkmuş, endişeli hissedebilir. Bu doğal bir duygu durumudur. Beklenen önemli olay sona erdiğinde korku, panik ve anksiyete duyguları da sona erer. Ancak kişi, korku ve panik duygusunu beklenen olay geçtikten sonra bile yaşam kalitesini bozacak, gündelik hayatındaki işlevselliğini etkileyecek düzeyde hissediyorsa kişide bir anksiyete problemi olduğundan söz edilebilir.
DEPRESYON
Depresyondaki kişiler günlük yaşam içinde rutin olarak severek yaptıkları faaliyetlerden zevk alamadıklarını, giyinmek, yemek yemek gibi günlük ve zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için bile kendilerinde enerji bulamadıklarını ifade ederler. Çoğunlukla aile ve yakınlar da kişideki bu değişimi farkına varırlar ama nasıl yardım edeceklerini bilemezler. Bazı bireyler yaşadıkları durumu “derin bir boşluk duygusu” şeklinde ifade ederken bazı bireyler ise yaşam ile bağlantıları kopmuş, boş bir duygusuzluk hali içinde olduklarını ifade ederler.
ÖFKE KONTROLÜ
Öfke kavramına genel olarak baktığımız zaman doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen duygusal tepkidir. Bireyler birçok duygu ve davranışı bir arada barındırırlar. Öfke davranışı da diğer davranışlarımız gibi son derece doğal ve evrenseldir. Olumlu yanlarının yanı sıra öfke kontrol edilemediğinde saldırgan ve yıkıcı davranışlara sebep olabilir.
PANİK ATAK
Ani başlayan, on dakikada en yüksek düzeye çıkan, yoğun korku ya da rahatsızlık duyma halidir .Bir çok ruhsal ve bedensel şikayetlere sebep olmaktadır. Bu nedenle kendisinde panik atak belirtileri olduğunu düşünen bir bireyin yanlış tedavi alma riskinin oluşmaması (kalp krizi geçireceklerini, felç olabileceklerini, kontrolü kaybedeceklerini…) için öncelikle bir doktor tarafından değerlendirilerek rahatsızlığının panik bozukluk olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
STRES
Stres hayatımızın birçok yerinde bulunmaktadır. İşe giderken, okula giderken, sınava girerken, ödev yaparken vb. daha sayabileceğimiz onlarca durumda vardır. Stres, olumsuz ya da alışılmadık bir durumda vücutta ortama uyum sağlama çabasıyla ortaya çıkan doğal tepkidir. Bu durum anlık ve gerçek olabileceği gibi sadece düşünce ile oluşturulan veya olabilme ihtimali olarak düşünülen bir olay karşısında da gerçekleşebilir. Bazen, hiçbir şeyin değişmediği ancak belirsizliğin ortaya çıktığı durumlar da strese sebep olabilir.
Psiko-onkoloji (Kanser Psikolojisi)
Kanser tanısı alan bireylerde olumsuz duyguların ortaya çıkması çoğunlukla kaçınılmazdır. Anksiyete, korku, endişe gibi duygulanımlar oluşabilir ve kişi bunlarla baş etme konusunda güçlük yaşadığında çoğunlukla öfke hisseder. Kanser hastalığı, uygulanan tedavi planına bağlı olarak bireyler arasında farklılık gösterse de genel olarak hastanın günlük hayatının akışını, işlevselliğini, meslek, aile ve sosyal yaşamını, cinsel hayatını, beslenme düzenini, ilişkilerini doğrudan etkilemektedir.
YETİŞKİNLERDE DİKKAT EKSİKLİĞİ
Dikkat eksikliği dikkati bir iş üzerine toparlayamama, konsantre olamama veya dikkati sürdürememe durumudur. ADHD semptomları, zorlukla ve kısa süre için odaklaşan dikkat, bir etkinliği yarım bırakma, aşırı hareketlilik ve sinirlilik, düşünmeden hareket etme ve ‘kazaya yatkınlık’, sosyal ilişkilerinde güvensizlik olarak ortaya çıkabilir. Bu durumdaki bir birey, enerjisinin çoğunu özür dilemeye ve disfonksiyonel davranışını kapatmaya çalışmaya ayırabilir. Düşük benlik saygısı, kendinden emin olamama ve yalnızlık geliştirebilir.
YETİŞKİNLER İÇİN PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK
Yetişkinlerde dönem-dönem sosyal problemler, kişisel problemler, korkular gibi baş gösteren sorunlar yaşanmakta ve yetişkin psikolojik danışmanlık hizmetlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Günlük hayatın getirdiği stres, eşler arası sorunlar, geçmişte yaşanan kötü tecrübeler bu günün sorunlarının temelini oluşturmaktadır. Sorunlar yaşayan yetişkinler ilk etapta bunu kabullenmemekte veya basit görmektedir. Kabullenme aşamasına gelindiğinde ise çoğu zaman sorun çok büyümektedir. Bu nedenle yetişkin psikolojik danışmanlık hizmetlerinden faydalanmak ve destek almak için zaman kaybedilmemelidir.
yeme Bozuklukları
Yeme Bozuklukları anoreksiya nervoza, bulimiya nevroza ve tıkanırcasına yeme bozukluğu gibi hastalıkların yer aldığı bir tanı grubudur. Bu bozukluklar ruhsal kaynaklıdır ve bedensel bulgular ön planda gibi olsa da ciddi ruhsal sorunlarla birliktedir.
Psikolojik Nedenler: Bebeklik ve çocukluk döneminde yanlış beslenme alışkanlığı ilerleyen dönemlerde anoreksiya gelişimine risk oluşturabilir. Utangaç, depresif, içedönük gençlerde hastalık daha sık görülür. Evebeynleri ile iletişim sıkıntısı yaşayan ve geçmişte cinsel istismara uğramış kadınlarda anoreksiya nervoza görülme ihtimali çok daha yüksektir.
Erteleme Alışkanlığı
Depresyondaki kişiler günlük yaşam içinde rutin olarak severek yaptıkları faaliyetlerden zevk alamadıklarını, giyinmek, yemek yemek gibi günlük ve zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için bile kendilerinde enerji bulamadıklarını ifade ederler. Çoğunlukla aile ve yakınlar da kişideki bu değişimi farkına varırlar ama nasıl yardım edeceklerini bilemezler. Bazı bireyler yaşadıkları durumu “derin bir boşluk duygusu” şeklinde ifade ederken bazı bireyler ise yaşam ile bağlantıları kopmuş, boş bir duygusuzluk hali içinde olduklarını ifade ederler.